:::Kocakurt Yollarda::: |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yeni Sayfa 1
DÜNDEN BUGÜNE DESTEK
Destek kasabas ının
ilk yerleşimi hakkında doğrusu hiçbir bilgiye ulaşılamadı.Fakat çok eskiye
dayanan yerleşimi olduğu yaşlı insanlarımızdan aldığımız bilgilerdir.Tarihi
hiçbir delile ulaşılamamıştır.
Türklerin Anadolu'ya yerleşme zaman ına
dayanmaktadır.O zamanlar bugün orman dairesinin karşısındaki çaydan diğer yakaya
üç hane olarak gelip yerleşmişler.Yerleştikleri yerin yerleşim için uygun
olmadığından bu üç haneden birinin Kozluca Köyü'nün eski köy yeri dedikleri yere
gitmiş.İkisi de bugün Mustafa Vuralım evinin bulunduğu yere gelip
yerleşmişlerdir.
Destek yerleşim alan ı
bakımından yaşamaya çok elverişli olduğundan dolayı çevreden daha sonra gelerek
yerleşen aileler olmuştur.Destek İç Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayan boğazın
ağzında kurulmuştur.Destek'e dışarıdan gelenler,Kurtuluş Savaşı sırasında ve
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra gelerek yerleşmişlerdir. Yerli halk dışarıdan
gelenlere arazi ve mal yardımında bulunmuştur.
Y ıl 1943 Destek kan
ağlıyor.... Depremde kerpiçten yapılan evler yerle bir oluyor.Can ve mal kaybı
oluyor.Daha sonra yerleşim alanının değiştirilmesine karar veriliyor.Bugünkü
kasabanın bulunduğu mevkiine yerleşiyorlar.Osmanlı Devleti zamanında Nahiye
Merkezi ,Sepetli Köyü imiş.Kurtuluş Savaşı' ndan önce Nahiye Merkezi Destek'e
taşınmıştır.Nahiye Destek'e geleli 126 yıldan fazla olmuştur.
Kurtuluş Savaş ı'ndan
önce Mahmardı ,Tersayan , Karamuk, Kocaman bölgelerine Rumlar yerleşmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla bu bölgelerdeki Rumlar
huzursuzlaşmışlar.Kurtuluş Savaşf nın başlamasıyla bölgemizde büyük katliamlar
yapılmıştır.örneklerini gözden geçirelim:
1-Destek bo ğazında ve
Henis Dağları'nda bulunan bütün Rumların uzaklaştırılmaları,Temmuz 1921
tarihinde karar vermek zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
2-Da ğlık bölgelerde
bulunan ve türlü facialar ve aşağılık işler yapmış olan Rum haydutları çevreye
büyük zararlar vermişlerdir.Bunlardan biride Destek Başkanıdır.Erbaa'daki
47.Piyade Alayının ağırlığı 20 Temmuz 1921'de arabalarla askerlerin koruması
altında taşınırken Destek'e lsaat mesafedeki boğazda çok sayıda Rum haydudu
tarafından kuşatılarak arabacılardan 4ü şehit edilmiş.6sı yaralanmış ve nöbetçi
askerlerinden birisi parça parça edilmiştir.Aynı şekilde Destek nahiyesine bağlı
Halamos (Yayladibi) köyüne saldıran asi Rumlar 1 kadın ve 2 hayvanı
götürmüşlerdir.Buna benzer alçakça saldırılarda bulunmuşlardır.Sonuç olarak
kanla canla olsa da defedilmişlerdir.Şimdi ise bu Rumlardan kalma çok çeşitli
meyveler bulunmaktadır.
Destek Karadeniz k ıyısı
boyunca uzanan Canik Dağlan'nın güney yamaçlarında kurulmuştur.Batısında Samsun
ilinin Ladik ilçesi kuzeyinde Çarşamba ilçesi vardır.Destek boğazı eski bir
ulaşım yolu üzerindedir.Bu yol üzerinde emniyeti sağlamak üzere 2 tane jandarma
karakolu kurulmuştur.Son yıllarda boğazdaki karakol kaldırıldı.Yol bakımı
yapılarak daha işlek hale getirilmiş olup Karadeniz e en yakın bölge olarak
bilinir.
destek tarihcesi
--------------------------------------------------------
Yeni Sayfa 1
1-AMASYA ADININ KAYNAĞI:
2-AMASYA’NIN TARİHİ:
3-B.ROMA VE BİZANS İMPARATORLUKLARI DEVRİNDE AMASYA:
1-AMASYA ADININ KAYNAĞI:
Amasya’nın eski adı AMESEİA’dır. Bu ismin nereden geldiği hususunda çeşitli
görüşler mevcuttur.Bazılarına göre şehir,Mısır Hükümdarlarından Amasis
tarafından kurulduğu için bu ismi almıştır. Fakat AMASİS’ İN
Pon Kıtası’nı istila ettiğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi,bunun hüküm
sürdüğü devirden birkaç yüzyıl önce Amasya’nın mevcut olduğu da tarihen sabittir
Bazıları da Amasya ismini,Ermeni Krallarından Amasyus’a nisbet etmektedirler.
Bu görüş de,isim benzerliğinden ileri gelen bir yakıştırmadan ibarettir.
Çünkü,bu zatın hükümdar olduğu tarihlerde,Kıtası’na Hititler hakim
bulunuyorlardı.Bazı tarihçilerde,Melik Danişmend Ahmet Gazi’nin karısı Emasiye
Amasya’da oturduğu için,şehre önce Emasiye ve sonraları da Emasye denildiğini
iddia etmektedirler. Zira,Melik Danişmend Ahmet Gazi Amasya’yı 1075 yılında
zaptetmiştir. Amasya ismi ve şehri ise,dört bin senelik bir tarihe sahiptir.
Amasya ve dolaylarının ilk hakimleri Hititler idi. Bu hususta tam bir ittifak
mevcuttur. Bu itibarla Amasya şehrinin banisinin Hitit Hükümdarı Amas Han olması
muhtemeldir.Eski eserlerde ve kayıtlarda Amasya,Bağdad Al Rum,Madinat Al
Hukema,Rumiye İ Suğra,Ermeni İ Kübra,Hüsn Al Mirat,Kıbletül Ulema,Türbetül
Evliya,Darül Fatüh diye tavsif edilmiş ise de ismini muhafaza
etmiştir.Amasya’nın banisi hakkında tarihçeler arasında mevcut fikir
ayrılığını,Amasya Tarihi Müellifi Hüseyin Hüsamettin şu şekilde ifade
etmiştir:Bu şehri yapan,devri evailde Emis dir Derler ki Emasise dahi namı Emis
dir Şair dedi elmasiyeden hafzi selisdir Elması çıkarmış gibi ahcar Amasya.
2- AMASYA’NIN TARİHİ:
A.İLK ÇAĞLARDA AMASYA:
Amasya’nın tarihi Hititler’e kadar uzanmaktadır. Anadolu’da Hitit Müttefik
Devletlerini teşkil eden hükümetlerden biri de Mazit(Amasit) hükümetidir.Amasit
Hükümetinin nüfusu Tokat,Sivas,Şarki Karahisar,Canik,Çorum ve Yozgat bölgelerine
şamil bulunmakta ve merkezi idaresi Amasya’da idi.Hitit Hükümdarı Buyon Han’ ın
ölümü üzerine,Han’lar arasında başlayan mücadelede,Amasitlerden Mitur Han
diğerlerine galebe ederek Anadolu Hükümdarı oldu. Mitur Han’dan sonra sırası ile
Mokey Han,Turnal Han Amas Han Anadolu Hükümdarları oldular. İşte Amasya şehrinin
banisi bu Amas Han’dır.Hitit Müttefik Devletlerinin inkızarından sonra Amasit
hükümetinin nüfusu eskisine nazaran azalmakla beraber bir müddet daha devam
etti. Amasya’nın sevkülceyşi bakımdan taşıdığı önem daha da artarak,Karsan Han
zamanında Amasya Kalesi inşa edildi.Bidayette Karsanun adını alan kale,bilahare
Harşene olarak ifade edilmeye başladı.Milattan önce 1200 yıllarında Boğazlardan
geçerek Anadolu’ya akın eden Frigler’in eline düşen Amasya,M.Ö.700 yıllarında
Frigya Krallığı’nın ortadan kalkması üzerine Kimmerler’in idaresi altına
girdi.Lidler’in batıdan,Medler’in de doğudan şiddetli baskınları sonunda
Kimmerler’in Anadoludaki hakimiyeti de sona erdi. Lidyalılar’la Medyalılar
arasında M.Ö.585 yılında vukubulan muharebe sonunda,Kızılırmak bu iki devlet
arasında sınır oldu. Amasya’da Persler’in eline geçti.Amasya’nın kesin olarak
İran hakimiyeti altına geçişi İran Şahı II. Ardaşir zamanına tesadüf eder.İran
Devleti,Asya ve Afrika’da istila ettiği yerleri 20 büyük Vilayete taksim
eylediği cihetle,Pontus Memleketi 19. Vilayet itibar edildi. Pontus Vilayeti
Amasya,Erzincan,Erzurum,Tokat,Samsun,Çorum,Sivas,Trabzon,Şarki
Karahisar,Gümüşhane,Muş ve Yozgat bölgelerini İhtiva ediyor ve merkazi idaresi
Amasya şehrinde bulunuyor idi. Sırası ile Bazran,I. Mithradates, II. Bazran,II.
Mithradates Pontus Valiliği yaptılar.Makedonya Kralı İskender’in İran Hükümdarı
III. Daryüs’ü M.Ö. 331 yılında mağlup etmesi üzerine,Amasya’da İran toprakları
ile birlikte İskender İmparatorluğu sınırları içine girdi.İskender-Daryüs
mücadelesinde İran’lıların nüfusunun zail olmasından bilistifade,Amasyanın son
hükümdarı Basan Han’ın
evladından Mitur Han,II. Mithradates’i Amasya’dan defederek önce istiklalini
ilan etti,bilahare de İskender’in himayesi altına girdi. İskender’in İran’da
meşgul bulunmasından faydalanan İran’ın
Kapadokya Valisi Aryarat,İskender’e isyan ve istiklalini ilan etti,Mitur Han’ı
iktidardan uzaklaştırarak Pon Kıtası’na zaptetti.İskender’in ölümü üzerine
yerine geçen Perdikas’ın
görevlendirdiği General Sabıktas,Pon Kıtası’nı işgal ederek Aryarat’ı
idam ettirdi ve kendisi Perdikas’ın
Kaymakamı,yani Valisi oldu.Sabıktas’ın
ölümü ile Amnetas Kapadokya ve Pon Valisi oldu. Antigon’un harben bertaraf
edilerek idaresindeki toprakların İskender’in ümerası arasında taksim
edilmesinden yararlanan Amnetas istiklalini ilan etti.Aryarat’ın
yeğeni II. Aryarat ile,II. Mithradates’in oğlu III. Mithradates aralarında
Amnetas’a karşı gizli ittifak aktederek,teşkil ettikleri çetelerle onu senelerce
uğraştırdılar. Neticede III. Mithradates Pon Kıtası’nı ve Amasya’yı
zaptederek,Amnetas’ı
bertaraf etti,Kendisini Pon Kıtası Hükümdarı ilan eyledi,Amasya’da Pon
Krallığının Hükümet Merkezi oldu.(M.Ö. 291)Sırası ile IV. Mithradates,V.
Mithradates (Merzifon Kalesi’ni inşa etmiştir),I. Farnas,II. Farnas (Kastamonu
ve Ankara’yı zaptetmiştir),IV. Mithradates (Hükümet merkezini Amasya’dan Sinop’a
nakletmiştir),VII. Mithradates Amasya’da Pontus Hükümdarlığı yaptılar. VII.
zamanında Kapadokya işgal edildi. Paflagonya (Kastamonu) ve Galatya
(Ankara,Çankırı)zaptedildi ve Amasra Kalesi inşa olundu. Roma Devletinin Asya’ya
doğru genişleme siyasetinin neticesi olarak,sıra ile,Lüküllüs,Pompeius
komutasında gönderilen Roma Orduları Amasya’yı İşgal ettiler ve her defasında
Amasya ve Pon Kıtası VII. Mithradates tarafından geri alındı. Romalılarla
yapılan harplerde Amasya büyük tahribata uğradı,işgal sırasında kaleleri
yıktırıldı.VII. Mithradates Romalılar tarafından ileri sürülen sulh şartlarını
kabul etmeyerek Roma üzerine yürüdü,oğlu Farnas’ın
isyan edip Roma tarafını tutması üzerine,bu haraketten müteessir olarak
kendisini bir nefere katlettirdi.Babasının ölümü üzerine M.Ö. 46 yılında Pontus
Hükümdarı olan III. Farnas zamanında,Romalılarla yapılan sulh yeniden bozuldu.
Mısır’da hazırlıklarını tamamlayan Roma İmparatoru Sezar Kapadokya üzerine
yürüdü,muharebede III. Farnas’ın
yenilerek öldürülmesi üzerine,Pon Kıtası’nın idaresi Dizutar İlis’e tevdi
edilerek Pondus Hükümdarlığı Roma himayesinde bir devlet haline getirildi.
Dizutar İlis’in ölümü üzerine,yerine oğlu Amnetas,Roma Hükümdarı tarafından
Amasya Hükümdarlığına nasbedildi. Amnetas’ın
evlat bırakmadan M.S. 25 yılında ölümü ile Pontus Hükümetine son verilerek
toprakları Roma arazisine dahil edildi.Bu devreden zamanımıza intikal eden
tarihi eserler arasında Kral Mezarlarını,Kaleleri,Köprüleri,Ferhad Su Yollarını
zikredebiliriz. Meşhur coğrafyacı Amasya’lı Stroban bu devirde yaşamış,VII.
Mithradates ile III. Farnas zamanına yetişmiştir.
3- B.ROMA VE BİZANS İMPARATORLUKLARI DEVRİNDE AMASYA:
Roma Devleti Pontus Hükümetine son verdikten sonra,Pon Kıtası ile Kapadokya
birleştirilerek Armenyak ismi ile bir Vilayet kuruldu,Valiliğine Cermanikos
getirildi. Vilayetin merkezi olan Amasya’ya Metropol denilmeye başladı.
Cermanikos’tan sonra,Amasya Kalesi’ni imar ederek Cilanos Polis ismini veren
Silinius Vali oldu.İmparator Konstantin,doğu ve batı imparatorluğunu
birleştirerek kendisini müstekilen Roma İmparatoru ilan ettikten sonra,Pon
Valiliğine Pelin’i ve Amasya Metropollüğüne de Astris’i tayin etti. Bu tarihten
itibaren Pon Kıtası’nda Hıristiyanlığı kabul ettirmek için,çeşitli tazyik ve
işkence yapıldı. İmparator Konstantin,İmparatorluğunu evlat ve akraba arasında
taksim eylediği zaman,Pon ve Kapadokya Krallığına yeğeni Valentiyen’i tayin
etti. Vali Pelin ile Metropolid Astris de Kralın Müşaviri oldular.Roma
İmparatoru Teodos İmparatorluğunu oğulları arasında ikiye taksim ettiği zaman
Pon Kıtası tamamiyle Bizans İmparatorluğuna isabet etti. 11 Liva’dan müteşekkil
bir Vilayet itibar edildi ve Amasya şehri de Vilayet’in merkezi oldu.Pon Kıtası
391 yılında,Hazer Hükümdarı Salib Han komutasında bulunan Peçeneklerle Komanlar
tarafından işgal edildi. Peçeneklerin Serdarı olan Sungay Han idareyi ele alarak
Amasya’yı karargah yaptı. Pon Kıtası ve Amasya Sancağı yarı asra yakın bir zaman
Peçenekler’in İdaresi altında kaldı.451 yılında,Bizans İmparatoru Marsiyanus
tarafından,Peçenekler’den geri alındı.Bizans idari teşkilatına göre,İmparatorluk
Doğu ve Batı namı ile iki Hassa Kumandanı’nın idaresine verilmişti. İstanbul’da
oturan Doğu Hassa Kumandanı’na Doğu,Mısır,Anadolu,Pon ve Trakya Patrikleri bağlı
idi. Pon Vilayeti Patriği Amasya’da oturuyordu.Böylece,Roma İmparatorluğu
devrinde Metropol olan Amasya şehri,Metropolit idaresinde bulunduğu halde,Bizans
devrinde Patrik idaresinde idi. Vilayet’in dini işlerini yürüten Patrik’ten
başka,idari ve askeri işlerini yürüten,Prefektüs namı ile bir de Vali vardı.
Ancak bütün nüfus Patrikte idi.İlk Amasya Patriği Aya Nikaus’tur. Aya Nikaus’tan
sonra Amasya Patrikleri içinde en ziyad Maruf olanı Entimus ile Asya
Vasilus’tur. Amasya Prefektüsleri içinde meşhuru Phokas olup,bilahare Bizans
İmparatoru oldu.İran Hükümdarı Hüsrev Perviz,Amasya ve Pon Kıtası’nı 609 yılında
işgal etti ise de,619 yılında Bizans İmparatoru Herakliyus buraları İranlılardan
geri aldı.İran Hükümdarlarının tecavüz ve taarruzlarından kurtulan Amasya
kurtulan Amasya şehri Pon Kıtası,707 yılından itibaren,Emir Müsleme
Komutasındaki Arap Ordularının saldırılarına hedef olmaya başladı.Araplarla
Bizanslıların Pon Kıtası ve Amasya üzerindeki mücadeleleri,aşağıdaki kronolojik
seyri takip etmiştir:Emevilerin Doğu Valisi Emir Müsleme,708 yılında Amasya
Patriği Kalis’i yenerek,Amasya’yı işgal etti. Emir Müsleme’nin avdetini fırsat
bilen Bizans İmparatoru Varten,1 sene sonra,Müsleme’nin adamlarını
uzaklaştırarak Amasya’yı geri aldı.710 yılında ordusu ile Amasya’yı yeniden
kuşatan Emir Müsleme,Bizans’ ın
Anadolu Valisi Neon ve Amasya Patriği Agriton’un şiddetli müdafaası ile
karşılaştı ve Karaman Dağı’ndan şehre girmek üzere yaptığı taarruz,pek çok ölü
ve yaralı verilmesine rağmen,akim kaldı. Ertesi yıl aldığı yeni kuvvetlerle
Amasya’ya taarruz eden Emir Müsleme,şiddetli bir muharebeden sonra,Patrik
Agriton’un Battal Gazi isimli bir mücahit tarafından kılıçla kesilmesi üzerine
sarsılan Bizans askerlerini yenerek,Karaman Dağı’ndan şehre girdi,712 yılında
Pon Kıtası’nın fethini tamamladı.İmparator Leon tarafından Pon Valiliğine tayin
edilerek emrine bir ordu verilen İsakyüs,Müsleme’nin adamlarını Amasya’dan
çıkararak,715 yılında kaybedilen yerleri geri aldı.Emevi Halifesi Süleyman iki
ordu tertip ederek,birini oğlu Davud komutasında Amasya’ya,diğerini de Emir
Müsleme komutasında İstanbul üzerine gönderdi. Emir Davud 716 yılında,ufak bir
çarpışmadan sonra Amasya’ya girdi. Vali İsakyüs,Emir Davud’un Emir Ceune’yi
maliyetindeki bir miktar askerle Amasya’da bırakarak geri dönmesinden
faydalanarak şehri geri aldı,Emir Ceune’yi Sivas’a kadar takip ederek bütün Pon
Kıtası’nı kurtardı.726 yılında Pon Valisi olan Konstantin’in Malatya’yı
zaptetmesi ve Müslümanlara çok fena muamelelerde bulunması,yeni bir Arap
seferine sebep oldu. Halife Hişşam tarafından emrine bir ordu verilen Emir
Müsleme,Malatya ve Kayseri şehirlerini fethetti,kuvvetlerinin bir kısmını Ankara
cihetine diğer kısmını da Emir Muaviye Komutasında Amasya’ya gönderdi. Emir
Muaviye 730 yılında Amasya’yı zaptetti,Bizans Valisi Konstantin Sinop
taraflarına kaçtı. Emir Muaviye’nin Amasya’dan ayrılması üzerine,Vali Konstantin
topladığı kuvvetlerle Amasya’ya yürüyerek Pon Kıtasını geri aldı. Emir Muaviye
732 yılında Amasya’ya yeniden taarruz etti ise de başarı kazanamadı.733 yılında
tekrarlanan taarruzda,Konstantin yenilerek esir düştü ve Emir Muaviye
muzafferane bir şekilde bir şekilde Amasya’ya girdi.Emir Muaviye bir müddet
Amasya’da kalarak gerekli tensikatı yaptı,Cemal Bin Beşir’i Amasya Valiliğine
tayin etti ve emrine bir miktar kuvvet bırakarak Şam’a döndü.Bizans İmparatoru
Leon,Pon Kıtası’nı kurtarmak için Yuanis komutasında bir ordu teşkili
hazırlığına koyuldu. Bu hazırlığı öğrenen Halife Hişşam,oğlu Emir Süleyman
idaresine bir ordu vererek Amasya’ya gönderdi. 736 yılında vukubulan
muharebede,Emir Süleyman Yuanis’in ordusunu bozarak onu Sinop’a kadar sürdü.
Emir Süleyman’ın
Amasya’da 500 kadar mücahit bırakıp Şam’a geri dönmesinden sonra,İmparator
Leon,topladığı kuvvetlerle Yuanis’i tekrar Amasya’ya taarruz etmek için
hazırlığa başladı.Yuanis 738 yılında hazırlığını ikmal ederek taarruza geçti ise
de Halife Hişşam’ın
oğlu Emir Müsleme’nin imdada yetişmesi ile,Bizans ordusu yenildi ve Kastamonu
taraflarına çekilmeye mecbur kaldı.İmparator Leon,Emevi Devletinin dahilen
meşgul bulunmasından bilistifade,General Yuanis’i yeni bir ordu ile göndererek
Amasya’yı geri aldırdı.Abbasilerin iktidara gelmesi üzerine,Emevi Hanedanı’na
mensup zevattan Amasya Fatihi Muaviye’nin oğlu Eban ile onu oğlu Abdullah firar
ederek Amasya’ya sığınmışlardı(751).Vali Yuanis’in kendisine sığınan bu zevatı
ve maiyetlerini katlettirmesi ve Müslümanları Hıristiyanlığı Kabule zorlaması
yeni bir harbe sebep oldu. Halife Ebu Cafer-ül Mansur tertip eylediği 70.000
kişilik orduyu Emir Abdulvahap komutasında Bizans üzerine gönderdi. Emir Hasan
idaresindeki kuvvetler Amasya’ya harbederek girdi. Emir Hasan’ın
Amasya’dan ayrılması üzerine,Vali Yuanis Amasya’ya yeniden hücum etti ise de,iki
sene müddetle devam eden harpten kesin bir sonuç alamadı.Bizanslıların yapılan
sulhü bozarak 759 yılında General Yuanis marifetiyle Amasya’yı zaptetmeleri
üzerine,Emir Malik Komutasındaki Abbasi Ordusu,761 yılında Amasya’da
Bizanslıları perişan etti,General Yuanis muharebede öldürüldü. Emir Malik bu
başarısına binaen Amasya Emiri oldu.774 yılında General Manuil’in Amasya’yı
işgal edip Emir Yezid’ifirara icbar eylemesi üzerine,Emir Hasan idaresinde
gönderilen kuvvetler,Bizanslıları yenilgiye uğratarak sulh tapmaya mecbur
bıraktı. Emir Yezid tekrar Amasya Valisi oldu.784 yılında İmparatoriçe İren’in
Başkomutan Tekfur’u kaybedilen yerlerin istirdadına istirdadına memur ederek
Anadolu’ya göndermesi üzerine,Amasya Valisi Yezid mukavemet edemeyerek Bağdad’a
döndü ve Amasya tekrar Bizanslıları eline geçti.785 yılında Elcezire ve
Halep’ten gönderilen Kuvvetler Amasya önlerine geldi iseler de,şehri alamayarak
yenilgiye uğradılar.Halife Harun Reşit zamanında,Emir Mabuf Bizanslıları yenerek
Amasya’ya geldi,Müslüman esirleri kurtararak Bizanslıları sulha mecbur etti.
Bizans İmparatoru Tekfur’un,selefi İmparatoriçe İistemesi yeni bir harbe sebep
ren’in verdiği cizyeyi Harun Reşit’ten geri oldu,Amasya Emir Kasım tarafından
işgal ve tahrip olundu.827 yılında Bizans İmparatoru Teofilos zamanında,Pon ve
Kapadokya Kıtaları’nda oturan Müslümanlara yapılan tecavüz ve kötü muamelelerle
sulh şartlarının ihmal edilmesi üzerine,Halife Abdullah El Memun ordusu ile
Amasya üzerine yürüdü.830 yılında Amasya’yı işgal ederek Bizanslıları sulha
mecbur etti.Sulh şartlarının ihlal edilerek Müslüman halka fena muamele
yapılması,Bizans arazisinin yeniden istilasına ve Amasya’nın tekrar işgaline
sebep oldu,Halife Mehmet El Mutasım 836 yılında Ankara’yı tahrip ettikten sonra
Amasya’yı işgal eyledi. Bilahare sulh yaparak Amasya’dan ayrıldı.893 yılında
Bizans İmparatoru olan Leon devrinde Abbasilerle münasebet yeniden bozuldu,Emir
Ebu Cafer Ahmet komutasındaki kuvvetler Elbistan ve Darende gibi beldeleri
tahrip ederek Amasya’ya cebren girdiler,burada bir müddet kalarak Bizanslıları
sulha mecbur bıraktılar.906 yılında Halife El Muktafi zamanında,Abbasi orduları
Kayseri,Elbistan ve Darendi’yi tahrip ederek Amasya üzerine yürüdüler,Bizans
ordusunu yenerek Amasya Patriği ile Komutanını esir aldılar.Bir müddet sonra
Amasya,Halep Hükümdarı Seyf Üd Devle’nin sürekli taarruzlarına hedef olmaya
başladı. Abbasilerin son devirlerindeki zaaftan yararlanan Bizanslılar,İslam
ülkelerine hücumlarını arttırmışlardı. Bizans’ın
Pon ve Kapadokya Valisi Bardas,Phokas ile Kilikya Valisi İoannes Çimişkes,Seyf
Üd Devle’nin Şam’a yürümesini fırsat bilerek,Haleb’e kadar bütün İslam
ülkelerini viraneye çevirmişlerdi.Adı geçen Valiler Amasya’lı oldukları
için,Seyf Üd Devle,bunlardan hareketlerinin intikamını almak üzere.12 sene
müddetle Amasya’ya hücum etti. Üç sefer Amasya’yı işgale muvaffak olan Seyf Üd
Devle,pek çok ganaim ve esir alınmasına rağmen,çok tehlikeli durumlara da
düştü.Bizans İmparatoru Nikephoros Phokas’ın
öldürülmesi üzerine,yeğeni Bardas Phokas 965 ve 967 yıllarında isyan ederek
Amasya’da Krallığını ilan etti ise de,isyan her seferinde Bizans ordusu
tarafından bastırıldı.Bizans İmparatoru Romanos’un Malazgirt’te Selçuki
Hükümdarı Alpaslan tarafından mağlup edilmesinden sonra,Anadolu’da Bizans
hakimiyeti çökmeye başladı.1075 yılında Amasya,Alpaslan’ın
Emirlerinden Melik Danişment Ahmet Gazi tarafından zaptedildi. Böylece
Amasya’daki 700 senelik Bizans hakimiyetine son verildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|